Düşünce Suçu?!na Karşı Girişim
  • Bölümler
    • Haberler
    • Bugünkü Türkiye
      • Ayna
      • Şeffaf Türkiye
      • Yargı Yargılanıyor
      • Kişiler ve Olaylar
      • Kanun Maddeleri
    • Bültenler
    • Eylemler
      • Zaman Tüneli
      • Eyleme Katıl & Öneri Ver
      • Hakkımızdaki Davalar
      • Destekçiler
    • Diğer Etkinlikler
    • İstanbul Buluşması
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Sık Sorulan Sorular
    • Ödüller
    • Linkler
    • Medyadan
      • Haber
      • Köşe Yazısı
      • Makaleler
      • Röportaj
  • Mevzuat
  • Yıllık Yayınlar
  • Raporlar
  • İletişim
  • English
Düşünce Suçu?!na Karşı Girişim
  • Bölümler
    • Haberler
    • Bugünkü Türkiye
      • Ayna
      • Şeffaf Türkiye
      • Yargı Yargılanıyor
      • Kişiler ve Olaylar
      • Kanun Maddeleri
    • Bültenler
    • Eylemler
      • Zaman Tüneli
      • Eyleme Katıl & Öneri Ver
      • Hakkımızdaki Davalar
      • Destekçiler
    • Diğer Etkinlikler
    • İstanbul Buluşması
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Sık Sorulan Sorular
    • Ödüller
    • Linkler
    • Medyadan
      • Haber
      • Köşe Yazısı
      • Makaleler
      • Röportaj
  • Mevzuat
  • Yıllık Yayınlar
  • Raporlar
  • İletişim
  • English
Düşüncelerinizin hiçbirine katılmıyorum. Ama onları açıkça ifade edebilmeniz için sonuna kadar yanınızda olacağım. Voltaire (1694 –1778)
MedyadanRöportaj

Erişimi engelleseler bile materyale dokunamazlar

by Dusun-Think 14/08/2015
14/08/2015 866 views

Birgün

Erişimi engelleseler bile materyale dokunamazlar

‘Düşünce Suçu(?!)na Karşı Girişim’in kurduğu Düşünce Suçları Müzesi’nin açılmasının üzerinden bir yıl geçti. Yıllar önce İzmir’de bir müze olarak kurulmaya çalışılan fakat çeşitli sebeplerle hayata geçirilemeyen müze geçen yıl internette, dusuncesuclarimuzesi.net adresinde hayata geçirildi.
Biz de müzenin kurucularından Şanar Yurdatapan ile polis engellemesin diye Türkiye-AB Karma Parlamentosu Başkanı’nın çağrıldığı ilk açılıştan günümüze müzenin serüvenini ve gelecekte yapmak istediklerini konuştuk.

Düşünce Suçları Müzesi nasıl bir fikirle kurulmuştu?

1995’te Yaşar Kemal, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandığında ifade özgürlüğünü kullandığı için başı belaya giren kişilerin yazılarının altına hep birlikte imzamızı atıp kendimizi savcılığa ihbar edelim dedik. Bu girişimle yayımladığımız ve yargılanan bir kitabımız oldu. Sonrasında yasaklanmış kitaplarla ilgili bir müze yapmak istedik. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de bu müzeye mekân sağlayacaktı. Fakat o dönemki yönetim Kürt meselesi de işin içine girdiği için yan çizdi. O dönemde İzmir’de bir avukat grubunun da benzer bir planı vardı. 1997’de İzmir’de, birisinin babasından kalma eski bir binada, müze açmanın formalitesi farklı olduğu için sergi olarak açıldı. Çok da güzel oldu. Açılışında polis engellemesin diye Türkiye-AB Karma Parlamentosu Başkanı’nı çağırmıştık.

Fakat daha sonra garip bir şey oldu, Kemalistlerden bir hücum geldi. Nâzım Hikmet’in kitapları da var, Mızraklı İlmihal de var. Yasaklanmış kıyafet olarak sarık da var. İskipli Atıf Hoca’yı idam etmişler sarık giymeye devam ettiği için, şakası yok bu işin sonuçta. Ben laik bir görüşteyim diye bunu görmezden gelemezdim. Ama bu konuların etrafında çıkan tartışmalar nedeniyle oradaki arkadaşlarımız ikiye bölündü, müze devam ettirilemez hale geldi. Çok güzel malzemeler toplamıştık ama yalnızca 10 gün açık kalabildi.

Fiziksel olarak kurmak riskliydi

Daha sonra bu müzeyi internete taşımaya nasıl karar verdiniz?

Müze açmak için devletten izin almak gerektiğini, bugün izin verse bile yarın iptal edebileceğini bu vesileyle görmüş oldum. Ayrıca sonraki yıllarda Kemal Kerinçsiz ve arkadaşlarının 6-7 Eylül ile ilgili bir sergiyi basıp etrafa zarar verdiklerini gördük. Bu da müzeyi fiziksel olarak kurmanın başka bir riskiydi. Pek çok kişinin yıllarca uğraşarak topladığı malzemeleri bir grup insanın mahvetmesi çok kötü olurdu.

Yıllar geçtikçe bu müzeyi internette kurma fikri çıktı. Erişimi engelleyebilirlerdi ama materyalimize zarar veremezlerdi.
İki yıl önce hazırlığına başladık. IFAX adlı uluslararası ifade özgürlüğü kuruluşundan kaynak bulduk ve siteyi yazdırmaya başladık. Sonra da sitenin içini kolektif çabayla bugünden geçmişe doğru doldurmaya başladık.

Nâzım’dan Neruda’ya

Site bir yıldır açık, ziyaretçi sayınız nasıl? Müzeye eklemeyi planladığınız yenilikler var mı?

Daha önceki projelerden öğrendiğim bir şey var: Ziyaretçi sayısına bakmamak. Çünkü o rakamlar insanı bir süre sonra yönlendirebiliyor. Sitede bir şey yaptığınızda ziyaretçi sayısı artınca bu sefer hep öyle şeyler yapmaya yöneliyorsunuz. Böyle bir şey olsun istemedik.
Sitemizi tamamen açık kaynak kodlu yaptık. İsteyen aynı kodları alıp hiçbir para ödemeden kendi müzesini yapabilir kendi görüntülerini kullanarak. Lübnan ve Batı Afrika’dan ilgi gösterenler oldu.

Hayalimiz pek çok ülkede aynı şekilde müzelerin olması, birinden tek tıkla diğerine geçebilmek. Örneğin bizim müzemizde Nâzım Hikmet’in odasını gezerken odadaki bir resme tıklayarak Şili’deki insanların hazırladığı müzenin Pablo Neruda odasına geçilebilecek. Müzenin içinde bir mezarlık kısmı var, dünyanın farklı bölgelerinde ölmüş insanların mezarını bir arada görebiliyorsunuz. Hiçbir müzenin sunamayacağı imkânlar bunlar. Bu şekilde milyonlarca link kurulabilir, ortak dil İngilizce ile tüm müzeler gezilebilir.

***

En ‘güncel utanç’ Davutoğlu

Şu an müzeyle ilgilenen kaç çalışan var?

‘Düşünce Suçu(?!)na Karşı Girişim’in kendi ofisi var ve oradaki projeleri yürüten bir yapı, bir ekip var. Müze de bu yapının üstüne oturdu. Bu projelerde yer alan ekibin dışında müzeyle bilfiil ilgilenen üç kişi var. İkisi aynı zamanda sosyal medya işini de yapan ve evden çalışan insanlar. Üçüncüsü ise karikatürlerimizi çizen bir arkadaş.

Gündeme göre müzede neredeyse her gün değişiklikler yapılıyor, ona göre karikatür çiziliyor. Örneğin utancımız bölümünde ifade özgürlüğüne karşı çıkan veya açıklama yapan insanlar, güncellik sırasına göre yer alıyor. En öne en güncel utancımızı koyuyoruz. Örneğin şu anda en güncel kişi Başbakan Davutoğlu. Ama bugün İstanbul Valisi Vasip Şahin, Barış Yürüyüşü’ne karşı yaptığı “Benim gösterdiğim yer dışında ve izin almadan yürüyüş yapamazsın” açıklamasıyla en öne geçecek.

Aynı kişi tekrar açıklama yaptığında yine sıranın başına gelecek, fakat bu sefer futbol takımlarının şampiyonluk sayısına verilenler gibi yıldızlar olacak büstünün altında.

O zaman başbakan ve cumhurbaşkanının yıldızları kısa sürede ekranı kaplayabilir…

Evet, öyle bir risk var. ABD bayrağındaki gibi yıldızları nereye sığdıracağız diye uğraşmamız gerekebilir!

Düşünce ve ifade özgürlüğünü hiç çekinmeden savunan insanlar da bu büstlerin karşısında yer alacak, gururumuz bölümünde. Bu bölümü yaratmaya da Karadeniz’deki Yeşil Yol direnişinde Havva Ana’yı gördüğümüzde karar verdik.

0
FacebookTwitterEmail
Önceki İçerik
Aydınlardan Devlet Bahçeli ile danışmanına hakaret ve tehdit davası
Sonraki İçerik
Düşünceye Özgürlük 2009

Benzer İçerikler

“Kopyala Yapıştır Sansür Kararı”

16/08/2019

Akademisyenler Büşra Ersanlı için ayakta

05/06/2018

Yurttaş Girişimi’nden Referandum için Video: Evet mi, Hayır...

20/03/2017

Özgür Gündem’in ilk gerekçeli kararı açıklandı

23/02/2017

Şanar Yurdatapan’a Cezanın Gerekçesi: HPG Özrünü Yayınladılar

23/02/2017

Çay düşünce özgürlüğüdür

03/01/2017

"Çocuklar Ölmesin" Diyen Çelik ve 38 Kişi Yine...

30/11/2016

Ayşe öğretmene destek veren 38 kişi hakim karşısına...

30/11/2016

Ayşe Öğretmen davası… ‘Beyazıt linçten korkmuştur’

30/11/2016

Ayşe Çelik: Sözlerimin Arkasındayım; Sanıklar: Ayşe Çelik’in Arkasındayız

23/09/2016

‘Çocuklar Aç Susuz Kalmasın Demek Terör Propagandası Sayılamaz’

23/09/2016

‘Ayşe Öğretmen’ hakim karşısına çıkıyor

22/09/2016

SİTELERİMİZ

İSTANBUL BULUŞMASI

Diğer Etkinlikler

ifex 2019 Genel Kurulu

15/Haz/2019

Mayıs Ayında Tutuklu Öğrencileri Konuştuk

01/Haz/2018

Nisan Ayında Yaş Ayrımcılığı Konuştuk

16/Nis/2018

Mart Ayında Nefret Söylemi Konuştuk

19/Mar/2018

Şubat Ayında Çatışma Çözümü Konuştuk

26/Şub/2018
Facebook Twitter
Youtube RSS

Düşünce Suçu!?na Karşı Girişim
www.dusun-think.net