Türkiye’de özgür düşünceyi, akademik özerklik ve özgürlükleri hep bir engel olarak gören siyasal iktidarlar sıklıkla bilim…
Şeffaf Türkiye
Türkiye’de YARGI, ne yazık ki, hiçbir zaman “Bağımsız ve Tarafsız” olmadı. Ama hiçbir zaman da bugünkü…
31 Mart seçimleri iktidar bloğunun kazanana kadar seçim sonuçlarını kabul etmediğini ortaya çıkarmaktadır. Bir örneğini 7 Haziran seçimlerinde de yaşadığımız bu durum AKP’nin seçimlerde kullandığı “beka sorunu”ndan aslında iktidarının bekasını anladığını gözler önüne koymaktadır.
7 Haziran 2015 genel seçimlerinde –Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlık Sistemine geçmek için 400 koltuk istediği- AKP, meclisteki çoğunluğunu da kaybetmiş, HDP'nin %10’luk barajı aşarak 80 milletvekili çıkarması Meclis aritmetiğini tamamen değiştirmişti.
Ülkemizde Başkanlık Sistemi tartışılırken sık sık söylenen şey, "Bunların başka ülkelerde de olduğu". Acaba öyle mi? Üç ülkedeki (ABD, Fransa ve Rusya) Başkanlık ve Yarı Başkanlık sistemleriyle bizimkinin benzer ve farklı yanlarını yan yana getiren bir tablonun herkese yardımcı olabileceğini düşünerek kolları sıvadık.
Yerel seçimlerin normal olarak 2019 Mart ayında yapılması gerek. Ama -ekonomik krizin sonuçları hayatımıza tam olarak yansımadan- apar topar bir erken seçim olasılığının yanında, Erdoğan’ın bir sürpriz kararı taşları tekrar yerinden oynattı.
Recep Tayyip Erdoğan, 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından “Türkiye’nin bildiği türden bir cumhurbaşkanı olmayacağım” demişti… Aynen öyle oldu.
‘Olağanüstü Hal’in en az 3 yıl süreyle daha fiili olarak uzatılmasını sağlayacak yasa tasarısı 25 Temmuz 2018’de TBMM’de kabul edildi. OHAL, adı dışında her şeyiyle devam edecek.
Darbe girişiminin ardından Türkiye genelinde 21 Temmuz 2016’da ilan edilen ve 3 aylık sürelerle 7 kez uzatılan Olağanüstü Hal (OHAL) 19 Temmuz 2018’de sonra sona erdi. Arkasında gözaltılar, tutuklamalar, yasaklar, ihraçlar, sansür, baskı, işkence, kapatma, cezasızlık ve hak ihlalleriyle dolu 2 yıl bıraktı.